Melih Gökçek: Birinci isteğim şu. Sadece bu konuda Gökçek’le tartışabiliriz. Kendisiyle başka konuda sorunum yok dedi. Ben o dosyaları getirdim. Başka bir konuda tartışılırsa bunu kabul etmem. İtham konusundaki belgelerini sunacak ben de ona yanıt vereceğim. Ben dosyalarımı getirdim. Son 5 dakika içerisinde 25 dosyadaki yolsuzluk iddialarını Kılıçdaroğlu’na soracağım. Bugün sadece doğalgaz iddiaları üzerine konuşacağız. Konunun saptırılmasına müsade etmem. Çok etik davranmak lazım dediniz. Buna yüzde 100 özen göstereceğim. Ama bir insana yapılabilecek en büyük itham yolsuzluktur. Çünkü yolsuzluk da şerefsizliktir. İddiayı atanın iddiaları doğru değilse o da şerefsizdir. Bugün buradan birimizin şerefi kurtulacak. Birimiz buradan şerefsiz birimiz şerefli olarak bu salondan ayrılacağız. Faturaları kamuyouna göstermesini istiyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu: Ben buraya katılırken satırbaşları itibariyle birşeyler söyledim. Siz davet ederken doğalgaz haberlerde ve gazetelerde vardır. Ama Ankara’nın nasıl soyulduğunu anlatacağımı söylemiştim. Ama isterseniz espiriyle başlayalım. Gökçek “Kılıçdaroğlu katılmazsa programa billboardlara yazacağım” demişti. 6500 billboard varmış. Bunun kirası 2 milyon euro! Sayın Gökçek bu parayı nereden ödeyecekti?
Melih Gökçek: Başka konu konuşturmam. Uğur Bey başka konulara saptırtmam. Sonunda 50 tane soru sorsun. Bana 1168 euroluk doğalgaz sayacı konusunu anlatsın. İddiaları konuşsun!
Kılıçdaroğlu: Gökçek doğalgaz sayaçları ihalesine çıktı. İlk ihale 224,5 dolar. Benim ilk sorum şu. Dünyada bu sayacı 224 doları alan bir belediye söylesin. 224,5 dolar uluslararası piyasada alay konusu oluyor. Birisine yüksek fiyat sorunca Ankara fiyatı mı diyorlar. Ankara halkına bu sayacı 300 dolara satıyorsunuz. Dünyanın hangi ülkesinde 300 doları G4 tipi, ön ödemeli doğalgaz sayacı satılır? Neden ön ödemeli sayaca geçiliyor? Baktım 115.456 mekanik sayaç, tahsilat oranı yüzde 99. Resmi verilere bakıyorsunuz yüzde 100.
Gökçek: 168 euroya benim sayaç aldığımı söylüyor. 168 euroluk sayacın faturasını göstersin. Şerefli bir insan bunun faturasını gösterir. Beyfendinin en büyük vasfı sıkıldığı konudan fellik fellik kaçmak.
Kılıçdaroğlu: Ankara halkının nasıl soyulduğunu anlatamazsam ne anlamı var? Belgeyi göstereceğim. Heyecanlanmayın.
Gökçek: Ben bu konuyu saptırtmam. Faturayı gösterin ben de izah edeceğim
Kılıçdaroğlu: Ben size 224,5 dolar diyorum aldığınız fiyat. 168 euroya geliyorsunuz. Bu 224,5 dolarlık saati aldınız mı? Bu saati bu fiyattan alan başka ülke var mı? Ben ayrıntıya girmek zorundayım.
GÖKÇEK’TEN SERT TAVIR
Kılıçdaroğlu’nun konuşması sırasında Melih Gökçek’in sık sık itirazları oluyor…
Gökçek: Meseleyi saptırıyor. Meseleyi saptırıp kafa karışıtırıyor. Kılıçdaroğlu’na taktik verdiler herhalde. 9 konuda da yalan söylüyor. Şerefli bir insan yalan söylemez. Siz karıştırıyorsunuz. CHP’li belediyelerle bizi karıştırıyorsunuz. Beyfendinin konuşmuş olduğu konunun bana sorduğu sayaç fiyatlarıyla ne alakası var?
DÜNDAR SERTLEŞMEK ZORUNDA KALDI
Kılıçdaroğlu ve Gökçek’in tartışmaları kendi aralarına dönünce Uğur Dündar sesini yükseltip, “Sayın konuklar beni dinler misiniz?” diyerek sükuneti sağladı.
Kılıçdaroğlu: 15 dolardan fazla fiyata sayaç satamazsın dedi EPK, ama siz 300 dolardan fazla miktara sattınız. Neden Ankara halkı bu kadar para ödüyor? Diğer belediyelerde 200 dolar olan bile yok. Aynı firma özelleştirme ihalesine de talip.
GÖKÇEK SAYAÇ ÇIKARDI!
Gökçek: Sayın Kılıçdaroğlu, başta söylemiş olduğu sözü (euro-dolar) çevirdi. Yalanı ortaya çıktı. Kendisi, İstanbul’daki mekanik sayaçları söyledi, benim 145 euro yolsuzluk yaptığımı söyledi. (Sayaç çıkararak) Bu sayaç elektronik sayaçtır. Biri peşin ödemelidir, biri değildir. Tüm dünya elektronik sayaca geçmektedir. İkisinin arasındaki fark budur. Biz sayacı 133 YTL’ye yani 63 euro’ya aldık. İnsanlara 168 euro diyererek insanların gözüne baka baka yalan söylemiştir.
Mekanik sayacı 18 euro’ya aldık. Yani İstanbul’dan da 5 euro ucuza aldık. Karayalçın, aynı sayacı 50 dersem yolsuzluk yapmış mıdır? 60 dersem? 70 dersem? 80 dersem? Yolsuzluk yapmış sayılır mı Karayalçın? 100′e almışsa yapmış mıdır? Karayalçın kendi döneminde 109 YTL’ye almıştır. Benim 18 euro’ya aldığımı bu miktara almıştır.
GÖKÇEK KARAYALÇIN’A YÜKLENİYOR!
Melih Gökçek, örnek verirken sürekli olarak CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın’ın icraatlarına atıfta bulunuyor.
Uğur Dündar araya girerek, Gökçek’ten sorulara da cevap vermesini istedi.
Gökçek: AKP ile CHP’yi karıştırmayın. Yamyamlar bizde değil sizde. Bizde yamyam yok. Karayalçın dönemi ile kıyaslayacağım ki gerçekler ortaya çıksın.
Gökçek, sürekli olarak Karayalçın’a yüklenince Dündar bir kez daha araya girdi.
Gökçek: Neden Karayalçın’ın avukatlığına soyunuyorsunuz?
Dündar: Ben kimsenin avukatı değilim. Karayalçın burada yok savunmam lazım.
Gökçek: Bu yıl içerisinde aldığımız sayaç ile geçmişte aldığımız sayaçlar arasında fark vardır. İstanbul ile burayı kıyaslarsanız hem de farklı sayaçlarla iftira etmiş olursunuz. 12 milyon euro zarar diyor ama hesabı bilmiyor. SSK’yı da böyle batırdı. Hesaptan bir haber bir insan. SSK’yı ’sıfır’ zararla devraldı ama sonrasında olanları biliyoruz. Beyefendi benden 3 defa doğalgaz ile ilgili soru sormuş TBMM’de hepsinde de cevap vermişiz. Bunlar elinde belge olduğu halde bunların hiçbirine bakmıyor. Hala yüksek rakamdan aldı diye iftira atabiliyor.
TEFTİŞ KONUSU…
Gökçek: Kılıçdaroğlu, hiç teftiş geçirmediler diyor… 2 cumhurbaşkanı ve sayısız bakanla çalışmışım…. Toplam soruşturma sayımız, 14 tanedir. Bunların neticesinde 2 kez mahkemelik olunmuş, ikisinde de berat edilmiştir. Sebep ise, EMO bilirkişileri, çocuklarımızın mahkemeye düşmesine sebep olmuştur, ardından mahkemede gelen müfettişler raporların kasıtlı olduğuna kanaat getirilmiş ve beraat edilmiştir. Yargılandılar ve kesin hükümle beraat ettiler.
Sayıştay denetiminden geçmediğimizi söylüyor, bu da raporlarla sabittir.
(Sözleşme göstererek) Bu sözleşme elektrik direklerini kapsayan sözleşmedir. Cumhurbaşkanı’nın yakınları diye iftira attığınız sözleşmedir. 19 trilyon TL karşılığı kadar da sözleşme yapılmıştır.
23 euro’ya alınan sayaç mekanik, 168 denen ise elektroniktir. Aldığımız fiyatları açıkladım. Ankara İstanbul’dan da ucuzdur, Karayalçın’dan çok çok daha ucuzdur. Asla suistimal söz konusu değildir, yolsuzluk yapan şerefsizdir. Bunları tek tek ispat etmesini istiyorum. Cumhurbaşkanı’nın kardeşine ihale vermişiz, bunu da ispatlasın.
SIRA KILIÇDAROĞLU’NDA…
Dündar: Sayın Gökçek, Sayın Kılıçdaroğlu sizi kesmeden dinledi. Siz de lütfen dinleyin…
Kılıçdaroğlu: Büyükşehir belediyesinin temel görevi belde halkını korumaktır. Aldıkları dünyanın en pahalı sayacını hangi gerekçeyle aldılar? Ve neden 300 dolara sattılar?
Gökçek: Türkiye’den her zaman daha pahalı olmuştur sayaçlar… Bizim açtığımız ihalelere gelen yabancı firmalar fiyatı ucuz bulunca çekildiler. O fiyat ilk bulunduğu zamanki fiyattır. O eski sayaçlardı, şu anda daha çok ve daha ucuza aldık.
Kılıçdaroğlu: Beyefendi sık sık sokak ağzı kullanıyor. Önümüzdeki günlerde sayıştay raporlarını açıklayacağım. Kaşmak yok. Şu sorunun yanıtını alamadım. 300 dolardan herhangi bir belediye başkanı var mı halkına sayaç satan?
Gökçek: Biz 100 euroya satınca 150 euro’yu Ankara’ya hizmeye ayırıyoruz. Karayalçın döneminde gazdan müthiş gelir elde ediliyordu ama yapmadı. Biz daha az kazanıyoruz. EPDK çıkmadan önce 300 dolara satıp geliştirme yapıyorduk.
Kılıçdaroğlu: Sevgili Ankaralılar, ben şunu soruyorum: Dünyada 300 dolara ön ödemeli doğalgaz sayacı satan hangi belediye vardır? Ankara halkı hangi gerekçeyle neden soyuldu?
GÖKÇEK FAHİŞ FİYATLA SATIŞ YAPIYOR
Sayın Gökçek’in fahiş fiyatla sayaç satması yeni değil. Geçmişte de fahiş fiyatla kömür de sattı. ‘Fahiş fiyat’ benim değil.
2 Nisan 2004′te hangi firmadan ne kadar sayaç aldı?
835 bin sayaç görünüyor. Biz bakdık sayaç 962 bin.
Gökçek: Elektronik ile mekanik sayaç arasındaki farkı biliyor musun? Bilmiyor musun? Cevap ver! yalan söyledin mi söylemedin mi?
Kılıçdaroğlu: Sen anlat anlat…
Dündar: Soru sorma makamı benim.
Gökçek: Siz soru sormuyorsunuz ki!
Dündar: Size süre tanıdım ve sordum bitirdiniz mi diye. Şimdi izin verirseniz Kılıçdaroğlu devam edecek. Siz sürekli olarak kesiyorsunuz.
Gökçek: 168 ile 123 euro arasındaki hangi soruya cevap verdi?
Kılıçdaroğlu: Ben cevap verdim.
SESİNİZİ KISARIM!
Dündar: Eğer devam ederseniz, sesinizi kısarım.
Gökçek: Siz taraf tutuyorsunuz…
Kılıçdaroğlu: 835 bin sayaç 138 milyon dolara alındı. Diğer şehirlerdeki gibi olsaydı 33 milyon dolar olacaktı.
Gökçek: Sürekli konuyu saptırıyor Kılıçdaroğlu. Buradaki mesele 168 ile 63 euro arasındaki dengesizliktir. Ama cevap vermiyor.
Kılıçdaroğlu: Ankara halkı sadece bununla kalmıyor soyulması. Ankara’da 1 milyon metreküpün üzerinde tüketim yapan yerler için ekstra para alınıyor.
Gökçek: Konuyu saptırmaya kalkmayın.
Kılıçdaroğlu: Beyefendi terliyor. Mendil vermeliyiz…
Dündar: Sayın Gökçek istirham ederiz beni pişman etmeyin…
Gökçek: CHP’li meclis üyelerinin yaptığı yolsuzlukları konuşalım…
Kılıçdaroğlu: İşte sen busun…
Dündar: Onları Arena programına konuk olup anlatırsınız… Sadede gelin… Dışına çıkmayın… Sevgili seyirciler dikkatle izliyorsunuz… Elimden geldiğince adil yönetmeye gayret ediyorum. Sayın Gökçek farklı üslupla konuşuyor. Ben hoşgörü ile karşılıyorum. Her iki tarafa da eşit davranarak yönetmeye kararlıyım.
Gökçek: Başka konuyu konuşacaksak, ben de yeni iddialar ortaya atayım.
Gökçek: Hani teftiş yapılmamıştı?
Kılıçdaroğlu: Geleceğim oraya…
Gökçek: Hala geleceksin… Ona söylenen laf şu; Melih seni yakalarsa kıstırır… Ben sizin peşinizi bırakmayacağım…
Dündar: Eğer bir tv tartışmasında bir kişi yüksek sesle agresif üslupla konuşursa, seyirci vicdanında mahkum eder… O yüzden lütfen sükunetle…
Gökçek: Seyirci aynı zamanda Gökçek, sorulmasını istedi ama Dündar yöneltmedi derler…
Dündar: Doğalgaz dışında bir şey sormadı. Siz de başka konuları getirmeyin. Sayın Kılıçdaroğlu, lütfen siz de artık özetleyin.
Gökçek: Başka konuyu konuşturtmam söyleyeyim…
Kılıçdaroğlu: Bırakın ben sustum dinledim demeyi…
Gökçek: Bırakın artık bunları sustum falan, beni vatandaşın gözünde suçladın. Bunları ispat et.
KILIÇDAROĞLU: YETİM HAKKI YEDİN… GÖKÇEK: YİYEN ŞEREFSİZDİR.. BENİ KENDİNLE KARIŞTIRMA
Kılıçdaroğlu: 138 milyon dolar! Daha ne konuşuyorsun? Yetim hakkı yedin.
Gökçek: Yetim hakkı yiyen şerefsizdir. Kendinizle karıştırmayın.
Kılıçdaroğlu: EPDK’nın kararına göre, fazla bedel alınan firmalar tek tek yazılmıştır. Gökçek bu parayı almıştır. 14 trilyon 700 milyar TL alınmıştır. 800 bin Ankaralı’dan para almıştır fazladan.
Gökçek: Biz bu konuları mı konuşacaktık?
Dündar: New York’u değil Ankara’yı konuşuyoruz. Beni taraf tutuyor gibi göstermeyin.
Gökçek: Taraf tutuyorsunuz.
GÖKÇEK’TEN UYUŞTURUCU İDDİASI!
Konuşmanın hararetini yükselten Gökçek, bir anda ortaya çok bir iddia attı ve Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da uyuşturucu tüccarları ile görüştüğünü söyledi.
Ardından CHP’ye dair bir dizi yolsuzluk iddiası dile getiren Gökçek, bunları tartışmak istediğini söyledi.
Gökçek bitirdikten sonra Dündar söz aldı ve: Burada olmayan ve bu suçlamalara cevap veremeyen herkes için söz hakkı doğdu. Gökçek’i uyarmama rağmen suçlayıcı iddialarda bulundu. Ve konuşmasına taraf olmadığımı göstermek için izin verdim.
SÖZ YENİDEN KILIÇDAROĞLU’NDA…
Kılıçdaroğlu: Ankara halkının soyulmasına devam edelim. Fazladan para tahsil edilen kurumlar araında TSK rehabilitasyon merkezi var. ODTÜ var. Bu belgeler sitede de yayınlandı. Siz bu parayı hortumlayacaksınız, bunları götüreceksiniz.
Gökçek yine araya girmeye çalışınca Dündar tavrını sertleştirdi ve susmasını istedi.
Kılıçdaroğlu: Bu paraları EPK, “haksız yere aldın” ddi ve iade edecekler. Yine başktentin internet sitesinden, 800 bin aboneden fazla para almışlar. Hepsine ödeyeceğiz diyorlar. Grup grup sıralamışlar… Neden biliyor musunuz? Şu çok övündüğü doğalgaz sayacındaki yazılım hatasından dolayı. Bunu hangi ahlak kabul eder? Siz gidip 800 bin Ankaralı’dan fazla para alacaksınız ve konuşacaksınız.
Kılıçdaroğlu: Kendi açıklamaları, mahkeme kararı getirenlere bu bedeli ödeyeceğiz. 150 dolar haksız yere aldıkları insanlara “git mahkeme kararı al gel” diyorlar. Bu parayı kim aldı? Her insan mahkemeye gidip avukat mı tutacak? Böyle bir mantık olmaz. 300 dolara halka fatura ediyorsanız, İstanbul daha düşükse Ankara mı koruyor? İstanbul mu?
Farklı sayaç olabilir. Sayın Gökçek bir firmayı garanti ettiği için bu modeli almaya zorluyor. Ben bunu kabul edemiyorum…
Gökçek: Yeter artık yeterr… Burada böyle işe gerek yok. Böyle tartışma olmaz. Şimdi bunların ne ilgisi var?
Dündar: Siz neden insanlara suçlamalarda bulundunuz?
Gökçek: Siz doğalgaz sayaçlarının bakımını falan konuşacağız dediniz mi?
Kılıçdaroğlu: Neden korkuyorsunuz?
Gökçek: Neyinden korkacağım? Ben sizin gibi ihalaleri yükseltmedim. Ben sizin gibi değilim…
PİL PARASI
Kılıçdaroğlu: Cihazın içerisinde pil var. Bunu firma değiştirmeli ama vatandaştan para alıyorlar. EPK diyor ki, “Sen bunu alamazsın. Geri ödeyeceksin…” geri vermek zorundalar. Büyükşehir belediyesi bunları yapmaz…
ALMANYA İDDİASI
Kılıçdaroğlu: Şimdi gelelim, Almanya’ya gittiğim iddiasına… Ben ve beraber olduğumuz 3 kişi…
Gökçek: Bunu sonra konuşalım…
Dündar: Bir insanın şerefi ve onuru ile ilgili bir iddia dile getirince konuşma zorundayız…
Gökçek: Benim hakkımdaki iddialara neden bir şey demiyoruz?
Kılıçdaroğlu: (Tutanağı gösterek) Bu tutanağa göre bize ceza yazılmış. Bunların ikisi de PKK’lıymış. Benim İstanbul’a gidişim 19:45 uçağı ile… Ceza saati ile benim olduğum yer imkansız tutmuyor. Ben o saatte Ankara’dayım… Bu iddiayı ortaya atan kim?
Büyükşehir belediye başkanı bu iddiayı buraya getirse bunlar olur…
Dündar: Efendim canlı yayını kesmek zorundayım…
ŞEREFİNİZİ KURTARAMADINIZ!
Gökçek: Siz bir iftiracısınız… Bunları ispat edemediniz ve şerefinizi burada kurtaramadınız. Siz demogog ve iftiracısınız…
Sayın Uğur Dündar siz de tarafsız davranmadınız… CHP’liler kendilerini bizimle karıştırmasınlar…
Gökçek: CHP’nin İzmir belediye başkanı, il başkanına ne diyor?
İzmir belediye başkanı, İzmir il başkanının rant peşinde olduğunu söylüyor… Kendi belediye başkanlarınızla bizi karıştırıyorsunuz…
Neden Çankaya belediye başkanını atamıyorsunuz? O kadar yolsuzluk konuşmasından sonra?
AKP’li belediyelerle CHP’li belediyeleri birbirine karıştırmayın. Biz şerefimizle hareket ederiz. Aksini şerefsizlik sayarız… Siz o ihaleleri anlatın. Nasıl yaptınız? Nasıl becerdiniz? Bunların hepsinin hesabının verilmesi lazım.
Kılıçdaroğlu: Üzülüyorum aslında…. Ağlanacak halinize…
Gökçek: Bu olayları nasıl kapattınız? İzmir belediye başkanı İzmir il başkanını rantla suçladığında nasıl kapattınız?
Kılıçdaroğlu: Ben hayatımda ilk kez rant peşinde olan birini böyle görüyorum…
Hayatımda ilk kez, bir belediye başkanı mahkum olmasın diye özel yasa çıkardığını ilk kez gördüm.
Bana söyler misin? Dünyanın en pahalı sayacını Ankara halkına dayatıp nasıl yatırım yapıyorum dersiniz? Türkiye’nin en borçlu belediyesi hangi yüzle böyle bir programa çıkar?
Önce der ki, kusura bakmayın önce borcumu ödeyeceğim…
Nerede?
Halkı soyuyorsunuz!
Yolsuzluk yapıyorsunuz!
O fabrika Ege’de serbest bölgede…
Bu ülkede maliye bakanı adam gibi adam olsaydı, böyle olmazdı!
Uğur Dündar her iki konuğa da teşekkür ettikten sonra programı bitirdi…
milliyet
